Ruh Sağlığı ve Bağımlılık Programı
Ruh sağlığı, günümüzde halk sağlığı alanında en kritik konulardan biri olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre sağlık; yalnızca hastalık veya sakatlık durumunun olmaması değil, bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik halinde olmasıdır. Buna rağmen ruh sağlığı çoğu zaman yeterince önceliklendirilmeyen, damgalama ve önyargılar nedeniyle ihmal edilen bir alan olmaya devam etmektedir. Dünya genelinde her beş gençten birinin bir ruhsal sorun yaşadığı, ruhsal bozuklukların ise engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, ruh sağlığı hizmetlerine erişim kısıtlılığı, yanlış tanılar, kaynak yetersizliği ve toplumdaki damgalayıcı bakış açısı, bireylerin ihtiyaç duydukları desteğe ulaşmalarını önemli ölçüde engellemektedir.
TurkMSIC Halk Sağlığı Çalışma Kolu olarak olarak bizler, geleceğin hekimleri olan tıp öğrencileri olarak ruh sağlığını korumayı ve geliştirmeyi temel önceliklerimizden biri olarak görmekteyiz. “Ruh sağlığı olmadan sağlık olmaz” ilkesinden yola çıkarak yalnızca toplumun genel ruh sağlığı değil, aynı zamanda tıp öğrencilerinin ve hekimlerin ruhsal iyilik halini de odağımıza alıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, tıp öğrencileri yoğun eğitim süreçleri, yüksek beklentiler ve ağır çalışma koşulları sebebiyle ruhsal açıdan kırılgan bir grubu oluşturmaktadır. Benzer şekilde, sağlık çalışanları da mesleki tükenmişlik, ikincil travma ve yoğun stres altında çalışmaktadır. Bu nedenle ruh sağlığı alanındaki çalışmalarımız hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önem taşımaktadır.
Ruh Sağlığının Korunması ve İyileştirilmesi
Ruh sağlığı alanındaki etkinliklerimiz yalnızca tedavi edici yaklaşımlarla sınırlı değildir; aynı zamanda koruyucu, önleyici ve farkındalık artırıcı nitelikte çalışmaları da kapsamaktadır. Düzenlediğimiz atölyeler, eğitimler ve savunuculuk faaliyetleriyle ruh sağlığını gündeme taşımakta, damgalamayı azaltmayı amaçlamakta ve öğrenciler arasında dayanışmayı güçlendirmekteyiz.
“Never Alone – Asla Yalnız Değilsin” yaklaşımıyla özellikle tıp öğrencilerinin yalnız olmadıklarını, ihtiyaç duyduklarında başvurabilecekleri kaynakların bulunduğunu ve basit yöntemlerle bile iyilik hallerini güçlendirebileceklerini vurgulamaktayız. Böylelikle hem gönüllülerimizin bireysel iyilik hali desteklenmekte hem de ruh sağlığının gündelik yaşamda konuşulabilir bir konu haline gelmesi sağlanmaktadır.
Damgalama ile Mücadele ve Toplumsal Farkındalık
Ruh sağlığı sorunları çoğu zaman yanlış inanışlar, önyargılar ve damgalamayla birlikte anılmaktadır. Bu durum, yalnızca bireylerin tedaviye başvurmasını engellemekle kalmaz; aynı zamanda toplumsal ayrımcılığı ve dışlanmayı da pekiştirir. Bu nedenle, ruhsal bozukluklara yönelik damgalama ile mücadele çalışmalarımız önemli bir odak noktası oluşturmaktadır.
Yürüttüğümüz anketler, bilgilendirici etkinlikler ve farkındalık kampanyaları ile hem tıp öğrencilerine hem de topluma ruh sağlığıyla ilgili temel bilgiler aktarılmaktadır. Hastaların ve ruhsal bozukluğu olan bireylerin deneyimlerini dinlemek, hizmetlerin kalitesini artırmaya ve toplumsal bakış açısını dönüştürmeye katkı sağlamaktadır. Böylelikle hem sağlık sistemi hem de toplum genelinde daha kapsayıcı ve destekleyici bir yaklaşım benimsenmektedir.
Birinci Basamakta Ruh Sağlığı
Ruh sağlığının yalnızca psikiyatri klinikleriyle sınırlı olmadığı, birinci basamak sağlık hizmetlerinde de ele alınması gerektiği görüşünü savunuyoruz. Toplum temelli bir yaklaşımın benimsenmesi, hem erken tanı hem de tedaviye erişim açısından kritik öneme sahiptir.
Bu kapsamda tıp öğrencileri ve hekim adaylarının insan psikolojisini, psikiyatrik bozuklukların günlük yaşam üzerindeki etkilerini daha iyi anlamalarını hedeflemekteyiz. Ayrıca öğrencilerin kendi ruhsal yapılarını güçlendirerek depresyon ve intihar gibi ciddi sorunlarla karşılaşmalarını önlemeyi hedefliyoruz. Bu yaklaşım, yalnızca bireylerin ruh sağlığını korumakla kalmayıp, geleceğin sağlık sisteminde daha duyarlı ve bütüncül bir bakış açısının yerleşmesine de katkı sunmaktadır.
Bağımlılıklar ve Ruh Sağlığı
Bağımlılıklar, bireylerin ruh sağlığı üzerinde yıkıcı etkiler yaratan ve toplum sağlığı açısından ciddi riskler barındıran bir alandır. Özellikle gençler arasında madde kullanımı, ruhsal bozuklukların gelişimiyle doğrudan bağlantılıdır. Ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde başlayan madde kullanımı; depresyon, anksiyete ve diğer psikiyatrik sorunların görülme riskini artırmakta, aynı zamanda akademik başarıyı, sosyal ilişkileri ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Bu nedenle bağımlılıkla mücadele çalışmalarımız, ruh sağlığı programımızın ayrılmaz ve öncelikli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu kapsamda toplumun farklı kesimlerine yönelik bilinçlendirme faaliyetleri yürütmekteyiz. Aynı zamanda, tıp fakültesi öğrencilerine yönelik farkındalık etkinlikleri düzenleyerek zararlı alışkanlıkların ruhsal ve bedensel sağlık üzerindeki etkilerini görünür kılmaya çalışıyoruz. Broşürler, sosyal medya kampanyaları ve saha çalışmalarıyla bağımlılıklar konusundaki bilgi düzeyini artırmayı, damgalamayı azaltmayı ve destek mekanizmalarını tanıtmayı amaçlıyoruz.
Böylelikle bağımlılıkla mücadele yalnızca bireylerin yaşamını koruyan değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde ruh sağlığını güçlendiren bir yaklaşım olarak ele alınmaktadır. Bizler için bağımlılıkla mücadele, hem bir halk sağlığı sorumluluğu hem de geleceğin sağlık profesyonelleri olarak üstlendiğimiz insani bir görevdir.