İklim Değişikliği ve Çevre Sağlığı Programı

İklim değişikliği, günümüzde yalnızca çevresel bir mesele olarak değil, doğrudan halk sağlığını tehdit eden küresel bir kriz olarak ele alınmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, iklim değişikliğini “21. yüzyılın en büyük sağlık tehdidi” olarak nitelendirmekte; artan sıcaklık dalgaları, gıda güvensizliği, bulaşıcı hastalıkların yayılımı, hava kirliliği ve ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkiler gibi çok boyutlu sonuçlarına dikkat çekmektedir. Tıp öğrencileri olarak bizlerin görevi, bu tehditleri erken dönemde kavrayarak, hem mesleki hem de toplumsal sorumluluk bilinciyle çözümler üretmek ve halk sağlığını koruma yönünde öncülük etmektir.

SCOPH çatısı altında yürütülen İklim Değişikliği ve Çevre Sağlığı Programı, genç hekim adaylarının iklim krizine dair bilgi düzeylerini artırmayı, çevre sağlığı perspektifinden çözüm önerileri geliştirmelerini desteklemeyi ve toplumun farklı kesimlerinde sürdürülebilir farkındalık yaratmayı hedeflemektedir.

İklim Krizini Sağlık Perspektifinden Anlamak:

İklim krizi, sağlık alanında çok boyutlu sorunlara yol açmaktadır:

• Artan sıcaklık ve nem, sivrisinek gibi vektörlerin yayılım alanlarını genişletmekte ve sıtma, dang humması gibi bulaşıcı hastalıkların yeni bölgelerde ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

• Tarımsal verimlilikteki düşüş, kuraklık ve aşırı hava olayları; yetersiz beslenme, gıda krizi ve güvenli içme suyuna erişim sorunlarını beraberinde getirmektedir.

• Sıcak hava dalgaları, seller ve orman yangınları gibi felaketler hem doğrudan can kayıplarına hem de uzun vadeli sağlık sorunlarına sebep olmaktadır.

• Fosil yakıt kullanımına bağlı hava kirliliği; solunum yolu hastalıkları, kalp-damar hastalıkları ve erken ölümlerle ilişkilidir.
• İklim kaygısı, ekolojik yas ve çevresel göç gibi süreçler bireylerin ruh sağlığını derinden etkilemektedir.

Dolayısıyla iklim değişikliğini yalnızca “çevresel” bir mesele olarak görmek, onun halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerini göz ardı etmek anlamına gelmektedir. Geleceğin hekimleri olarak bizler, bu çok katmanlı tehdide karşı sağlık perspektifinden yaklaşmak ve çözümün parçası olmakla yükümlüyüz.

Çalışmalarımız:

Program kapsamında yürütülen çalışmalar; eğitim ve farkındalık oturumları aracılığıyla tıp öğrencilerinin bilgi düzeyini artırmayı, sosyal medya ve ulusal kampanyalarla iklim ve sağlık ilişkisinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı, KÇG’ler üzerinden gençlerin sesini politika yapıcı mercilere taşımayı ve yerel, ulusal ile uluslararası düzeyde geliştirilen iş birlikleri sayesinde çevre sağlığını önceleyen ortak projeleri hayata geçirmeyi kapsamaktadır. Bu çalışmalar, hem gönüllülerimizin aktif katılımını desteklemekte hem de genç tıp öğrencilerinin küresel bir hareketin parçası olarak görünürlüklerini artırmaktadır.

Birlikte Daha Güçlüyüz!

Tüm bu çalışmalar, yalnızca bireysel gayretlerle değil; büyük bir dayanışma ruhu ve gönüllülük bilinciyle yürütülmektedir. SCOPH ailesinin bir parçası olan her gönüllümüz, bu sürece kendi bakış açısını ve emeğini katmaktadır. Her oturum, her oyunlaştırılmış etkinlik, her yazı ve her kampanya; aslında hepimizin ortak çabasının bir ürünü olarak hayat bulmaktadır.

İklim kriziyle mücadele, uzun soluklu bir yolculuktur. Bu yolculukta bizler yalnızca öğrenciler değil, aynı zamanda değişimin taşıyıcılarıyız. Geleceğin hekimleri olarak gezegenimizin sağlığını korumak, toplumun sağlığını korumakla eşdeğerdir. Çünkü biz çok iyi biliyoruz ki: 

“Gezegenin yaralarını sarmadan, toplumun yaralarını saramayız.” 

Bu bilinçle; iklim değişikliği ve çevre sağlığı alanında daha sağlıklı bir gelecek için yan yana çalışmaya, üretmeye ve umut etmeye devam ediyoruz!